Son yıllara dek, “Mevsimsel Duygulanım Bozukluğu” (Seasonal Affective Disorder) olarak teşhis edilen depresyonun kış aylarında ortaya çıktığı biliniyordu. Psikiyatri alanında yapılan yeni araştırmalar ile bu tip depresyonun yaz aylarında da ortaya çıkabileceği belirlendi. 20 yaş altındaki bireylerde görülmeyen ve erkeklere oranla kadınlarda, 4 kat daha fazla görülen mevsimsel duygulanım bozuklukları, ilkbahar mevsiminin son aylarında ve yaz mevsiminin başlarında ortaya çıkıyor. ABD’de Georgetown Üniversitesi Tıp Fakültesinde yapılan araştırma sonucu; yaz mevsiminde çıkan depresyonda intihar riskinin de daha yüksek olduğu açıklanmıştı.
Uzmanlar; yaz depresyonu için de; kış depresyonunda olduğu gibi, gün içinde yaşanan duygu durum değişiklikleri, genetik ya da stresli yaşam koşullarının etkili olabileceğini söylüyor. Görülme sıklığı % 1 olan yaz depresyonunun nedenleri kesin olarak bilinmiyor ancak, bozukluğunda güneş ışığının önemli rol oynadığı söyleniyor. Doktorlar bunu şu şekilde açıklıyor: Biyolojik saati düzenleme işlevi olan ‘melatonin’ hormonu, uykuda ve karanlıkta salgılanıyor. Gece uyanıp ışık açıldığında ya da uyurken başka yapay ışıklara maruz kalındığında, bu hormonun salgılanması kesiliyor, bu nedenle sabahları bitkin uyanılıyor. Yazın ise daha çok ışığa maruz kalınıyor, böylece melatonin salgısı düzeni bozuluyor. Bu bozulma da, sabahları bitkin olunmasına, özellikle omuzlarda olmak üzere bütün vücutta ağırlık, yorgunluk hissine ve kas ağrılarına neden oluyor. Bunun da depresyonu etkilediği iddia ediliyor. Bazı çalışmalardan elde edilen bulgulara göre, Hindistan gibi ekvatora yakın ülkelerde, yaz döneminde görülen depresyon, kış dönemine göre daha yaygın…
Fizyolojik, genetik ve kimyasal etkenlerle birlikte, bireysel faktörler, kişilerin hikayelerinin de de önemli bir neden oluşturduğu söyleniyor. Travma tik bir olayın sebep olduğu depresyonlarda, kişiler her sene aynı aylarda, bu olayı tekrar hatırlayarak depresyon belirtileri gösteriliyor. Tanı konulabilmesi için ise; depresyon halinin senenin aynı döneminde birden fazla kez tekrarlanması gerekiyor.
Yaz depresyonunun belirtileri olarak, uykusuzluk, iştah kaybı, aşırı hassasiyet, endişeli, kaygılı sinirli bir ruh hali, ilgi ve istekte azalma, heyecan, huzursuzluk, ümitsizlik, cinsel dürtü azalması ve intihara yönelik düşünceler sayılıyor.
Yaz depresyonu ile nasıl başa çıkılabileceği konusunda, mutlaka uzman bir doktora başvurulması gerektiği söyleniyor. Depresyon belirtilerinin asla hafife alınmaması gerekiyor. Bu belirtileri gösteren kişilerin yakınlarının da, sürece dikkatle ve hassasiyetle yaklaşmaları gerektiği vurgulanıyor. Yaz depresyonu olarak başlayan ya da geçici olduğu düşünülen belirtiler, uzun süreli ağır depresyon nöbetlerine dönüşebiliyor. Uzmanlar, kontrollü bir tedavinin dışında spor yapmanın da faydalı olacağını söylüyor. Düzenli, planlı, programlı yaşamanın depresyona yakalanma riskini belli ölçüde düşürdüğü söyleniyor. Yaz ayları, tüm yıl boyunca devam eden mevcut rutini de değiştiriyor. Alışkanlıkları değişen kişi, depresif ruh haline daha eğilimli olabiliyor. Bu nedenle yaz ayları için, uygun planlar yapmak da kişileri rahatlatabileceği gerekçesiyle tavsiye ediliyor.