Fast food tipi beslenmenin sağlığı olumsuz etkilediği artık herkesçe biliniyor. Bu gıdalar, porsiyon büyüklüğünden daha fazla enerji veriyor. Yani, alınan enerji oranında doyulmuyor. Böylece porsiyon arttırılıyor ve alınması gereken enerji miktarının çok üstüne çıkılmış olunuyor. Vücuttu aynı hızla besini sindirerek, enerjiye dönüştürüyor. Harcayabilme hızının çok üzerinde bir enerji hızla dolaşıma geçince ise, vücut yağ depolamaya başlıyor. Kilo almamak da böylece imkânsız oluyor.
Bir hamburgerin içine eklenen sos, yanında yenilen patates kızartması, içilen gazlı içecekler, aslında sadece et ve ekmekten oluşan hamburgeri zararlı hale getiriyor. Ayrıca bu ürünlerin, besin değeri de yetersiz. Bir öğünde alınması gereken, besin elementlerini, fast food gıdalar yiyerek almak mümkün olmuyor.
Genellikle kızartılmış malzemeler içerdiğinden, kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini de arttırıyor. Özellikle aynı yağda defalarca kızartma yapıldıysa… Kızartma yenmek isteniyorsa, zararını en aza indirmek için, evde ay çiçek, mısırözü gibi yağlarda kızartma yapılarak, tüketilmeli. Kızartma yağını tekrar kullanmamak çok önemli.
Aşırı fast food tüketenler, bir süre sonra, metabolik sendrom belirtileri taşımaya başlıyor. Metabolik Sendrom Derneği (METSEND), metabolik sendromu şu kriterlerle tanımlıyor: Abdominal obezite; trigliserid yüksekliği, kan şekeri yüksekliği, kan basıncı yüksekliği ve beden kitle indeksinin 30’un üzerinde olması. Bunlardan üçünü yaşayan bir kişi, metabolik sendrom olarak kabul ediliyor.
Fast food tipi besinlerden, bu tip olumsuz özellikleri nedeniyle uzak durulması gerekiyor. Eğer tamamen vazgeçilemiyorsa, tüketiminin en az seviyede tutulması, sağlıklı kalabilmek için şart.