Bebekler dünyaya geldiklerinden itibaren bir öğrenme sürecindedirler. Onlar ilk yıllarında bile kendilerini bilgiyle doldururlar. Doğdukları anda başlayarak dünyayı tanımaya çalışırlar. Öncelikle anne, babasını, kendisini tanırlar. Sadece fiziksel şeyleri tanımazlar aynı zamanda bu dönemde sosyalleşmeyi, hayatı da öğrenirler.
Öğrendikleri bunlarla sınırlı kalmaz. Bebekler kendileriyle ilgili duygular geliştirirler. Duyguları da yavaş yavaş öğrenirler.üzülmeyi, sevinmeyi, ağlamayı,neşeyi, kaygılanmayı da öğrenirler. Bunları yaşam sürecinde annesinden, babasından ve yakın çevresinden öğrenirler.
Bebekler bu süreç içerisinde kendilerine özgü bir duygu sistemi oluştururlar. Olaylara karşı nasıl bir tepki vereceğini, nasıl davranacağını öğrenirler. Tüm bunlar bebeklerin ileriki yılları için önem taşımaktadır. Çünkü bebekler bu öğrendikleriyle ileriki yaşamına yön vereceklerdir. Bu nedenle bebeğin duygusal gelişimi önemli bir konudur.
Bebekler bu gelişim sürecinde iyiyi kötüyü öğrenir. Bunlara nasıl tepki vereceklerini öğrenirler. Eğer bu gelişim dönemi olumsuz geçmişse bebek ileriki yaşlarında anne ve babasına karşı yıkıcı da olabilecektir.
Bu gelişim döneminin olumlu geçmesi için anne, babaya ve yakın çevreye görevler düşmektedir. Çünkü çocuklar belli bir çevrede öğrenirler, tepkiler geliştirirler, sosyalleşirler, duygularını sistemleştirirler. Önemli olan bu süreçte bebeğin olumlu duygular geliştirebileceği bir ortam hazırlamaktır. Bebekler duygularını kendi kendilerine geliştirmezler. Çevresinden aldığı uyarıcılarla bunları beyinlerinde depolarlar. Kendi bilgi süzgecinden geçirerek bir sonuca varırlar. Bu süreçte bebek hangi duyguyu öğrenmişse onu gösterir.