Diyet birçok kişinin hayatının bir parçası olmuştur. Aç kalarak yaşamaya sebebiyet veren bilinçsiz yapılan diyetlerdir. Oysa ki diyet yerine doğru beslenmeyi hayatımızın içine alabilirsek, olağanüstü bir yaşam biçimi kazanmış olacağız. Bilindiği gibi obeziteye verilen mücadele milyonları bulmaktadır. Bunun sebebi aç olduğumuzu düşünüp sürekli atıştırma yapmamızdır. Çalışırken, evde veya sokakta gezerken mutlaka bunları yapma eğilimi içine girebiliriz. Vücudumuzun ihtiyacı olan şey aslında su ve ihtiyacı olan besindir. Her yemekten önce ve sonra mutlaka su içmeliyiz. Su içerek tokluk hissimizi kazanmış oluruz.
Midemizi gereksiz besin değeri olmayan gıdalar tüketerek sadece oyalar ve yorarız. Yağlara ve şişmanlığa meydan okumanın haklı sevincini yaşamak için öncelikle yediğimiz besinleri gözden geçirelim. Sık sık ve az yiyelim. Yiyecekleri çok çiğneyerek midemizi zorlamadan sindirimi yapmasını sağlayalım. Bitki çaylarını, kahvemizi ve normal çayımızı şekersiz içmeye özen gösterelim. Şeker ihtiyacımızı meyvelerden karşılayalım ve gün içinde mutlaka tüketelim. Kalorisi düşük besin değeri yüksek yemekleri tercih edelim. Porsiyonlarımızı küçültelim ve ikinci tabağa hayır diyelim. Oldukça faydalı bir yöntemdir ve bu yöntemi bir çok kişi yaşam biçimi haline getirmiştir.
Mutlaka yürüyüş yapalım ve asansör yerine merdivenleri kullanalım. Yemeklerin yanında mutlaka salata veya yoğurttan destek alalım. Gün içinde yeşil çay içelim. Yeşil çay sindirim sistemini güçlendirerek metabolizmayı hızlandıracaktır. Kahvaltımızı ihmal etmeyelim. Ara öğünlerde meyve ve bitki çayları içelim. Şekersiz olarak tüketmek bize fayda sağlayacaktır. Öğle yemeklerimizi de küçük porsiyonlu tüketelim ve canımız ne istiyorsa yiyelim. Akşam saat 18:00 den önce mutlaka yemeğimizi yemiş olalım. Ara öğünleri ihmal etmeyelim. Herhangi bir diyete bağlı kalmadan, yürüyüş mesafelerimizi belirleyerek ve bol su içerek kısa sürede kalıcı kilo vermememiz için hiç bir sebep yoktur.