Gerçekten de hızlı okuma teknikleri sayesinde okuma hızınızı kat kat artırabilirsiniz. Doğrusu ve yanlışı ile her gün her konuda sayfalarca bilgi üretilen ve her şeyin çok hızlı geliştiği çağımızda eğer çağın gerisinde kalmak istemiyorsanız günlük 100 sayfa okumanız gerekiyor. Bu okumaların yarısı mesleğiniz ile ilgili, yarısı da kendinizi geliştirmek için olmalıdır. Aynı durum çocuklarımız için de geçerlidir. Yarısı dersler, yarısı da kendilerini geliştirmek adına günlük okumaları olmalıdır.
Fakat her şeyin çok hızlı olduğu günümüzde ilkokulda öğretilen ve o yaşlar için en doğrusu olan okuma yöntemi (Gör-Seslendir-Anla), yetişkinler için çok yavaş kalıyor. Ve gençliğin okumadığından şikayet edilmektedir. Niye okusunlar ki? 300-400 sayfalık bir romanın filmini 1,5-2 saatte seyretmek varken, ilkokulda öğretilen yöntem ile aynı kitabı okumak için 10-20 saat arasında bir zaman ayırmayı gerektiriyor. Halbuki hızlı okuma yöntemleri ile okuma hızını artırdığınızda aynı romanı 1-3 saat içerisinde anlayarak okumak mümkündür.
Beynimiz ve Hızlı Okuma
Hızlı okuma teknikleri tamamen insan beyninin özelliklerinden yararlanarak geliştirilmiş farklı okuma yöntemlerini içermektedir. Bugüne kadar “şu şekilde kullanabilirsiniz” demedikleri için kullanmadığınız yetilerinizi bu yöntemleri kullanarak işler hale getirebilirsiniz.
Hızlı okumanın dayanak noktalarından bazılarını açıklamak gerekirse;
- İnsan beyni dakikada 600 ila 900 kelime işleyecek bir hızla çalışır. Fakat hızlı okuma eğitimi almamış insanların büyük çoğunluğu dakikada 100-250 kelime arasında okumaktadır. Bu hız aralığında okuyorsanız beyniniz sizi beklemez, hızınızı yavaşlatmaz. Siz beyninize dakikada 100-250 kelime gönderirken, beyniniz de bunların üzerine 400-600 kelimelik başka konuları düşünme fırsatı bulur. Bir süre sonra durup “ben ne okudum/çalıştım.” dersiniz (Yavaş ve amaçsız okunduğunda konsantre problemi daha çok yaşanır). Bu problemi aşmak için en azından okuma hızının dakikada 500-600 kelimelere çıkarılması gerekmektedir.
- İnsanın görme alanı çok geniştir. Fakat okurken bu görme alanından yeterince yararlanılmamaktadır. Karşınızdaki duvarda herhangi bir noktaya bakarken (resim, tv, lamba düğmesi, vb.) sadece baktığınız cismi değil etrafındakileride görürsünüz. Beynin bu özelliğinden okurken yararlanılmaz. Çünkü okumayı öğretirken kimse size “birden fazla kelimeyi veya kelime grubunu görüp anlayabilirsin” demedi. Hızlı okuma eğitiminin ilk gününden itibaren görme alanından daha fazla yararlanabilmeye yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
- Okuyan beyindir, dil-dudak hareket etmese de olur. İnsan beyni her türlü nesneyi görüntüsü ile tanırken, yazılı metindeki kelimeleri seslendirme ihtiyacı hisseder. Bu konuda hiç birimizin suçu yok. İlkokul birinci sınıfta okumayı yeni öğreniyorduk ve yanlış yapmamamız için “Gör-Seslendir-Anla” yöntemi ile okumayı öğrettiler. Araya seslendirme basamağı girdiğinde okuma hızı en fazla dakikada 250 kelimeye çıkar. Yani dilin fiziksel özelliğinden dolayı okuma hızı sınırlanır. Hızlı okuma çalışmalarında kelimeleri görüntüsü ile tanımaya başlayıp seslendirme basamağını aradan kaldırırsınız. Gör-Anla yöntemine göre okumaya başlayanların okuma hızları dakikada 1000 kelimenin üzerine rahatlıkla çıkabilmektedir.
Hızlı okumanın dayanak noktalarından üçünü sizler ile paylaşmış bulunmaktayız. Bunlardan da anlaşılacağı üzere “Hızlı Okuma Becerisi” insan beyninin doğal bir özelliğidir ve herkes bunu rahatlıkla başarabilir.
Hızlı Okumanın Avantajları Neler?
- Öncelikle potansiyelinizin farkına varmanızı sağlar.
- Okuma hızınız en az 2-3 katına çıkar.
- Çift taraflı avantaj sağlar. Ya aynı sürede daha çok iş (okuma, ders çalışma, soru çözme) yaparsınız ya da aynı işi daha az sürede yapar başka işlere daha fazla vakit ayırabilirsiniz. Örneğin; Günlük düzenli bir şekilde bir saatte 100 soru çözen bir öğrenci, eğitim sonunda aynı miktardaki soruyu yarım saatte çözebilmektedir. Ya da aynı sürede iki-üç katı soru çözebilmektedir.
- Hızlı okuduğunuzda konuya daha rahat odaklanırsınız.
- Çok okuyarak bilgi dağarcığınızı artırırsınız. Bilgi dağarcığınız geliştikçe okumanız daha da hızlanır.
- Okumak ızdırap olmaktan, yük olmaktan çıkıp; zevk veren bir etkinlik haline gelir.
Hızlı Okuma Eğitimi
Hiçbir beceri dinleyerek ya da okuyarak kazanılmıyor. Mutlaka uygulama yapılması gerekiyor. Bilginin davranışa dönüşmesi için içselleşmesi ve otomatik hale gelmesi gerekmektedir. Düşünmeden yapar hale geldiğinizde bilgi beceriye dönüşmüş olur.
Hızlı okuma da bir beceridir. Aynen bisiklete binmek, herhangi bir enstrümanı çalmak gibi. Öğrenmenin ilk safhaları biraz vakit alır ve öğrenmenin ilk safhalarında zorlanırsınız. Öğrendikten sonra ise keyfini çıkarırsınız.
Hızlı okuma eğitimlerinde bu beceriyi en kısa sürede kazandırmak için gerekli olan bilgi, uygulama ve en pratik yöntemler bir araya getirilmiştir. Fakat yükün büyük bir kısmı katılımcılara düşmektedir. Katılımcıların çalışıp, bol bol pratik yapması gerekmektedir.
Genelde iki veya üç haftalık bir sürede verilen bu eğitimlerde katılımcıların okuma hızlarını en az 2-3 katına çıkarmaları hedeflenmektedir.
Fakat okumayı bilgiye ulaşmanın bir aracı olarak kabul ederseniz, okuma hızı adına üst sınır yoktur. Tarihe geçmiş dakikada 10.000 kelimenin üzerinde okuyanların kayıtları bulunmaktadır. Herkesin bu hızlarda okuyacaklarını iddia etmek mantıksız olur tabiki. Fakat bu gibi uç örnekler insan beyninin potansiyelini göstermesi açısından önemlidir.